# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كَذَّبَتْ قَوْمُ نُوحٍۨ الْمُرْسَل۪ينَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Keżżebet kavmu nûhin(i)lmurselîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Nûh kavmi de peygamberleri yalanladı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Nuh kavmi de peygamberleri yalancılıkla suçladılar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Nuh'un milleti peygamberlerini yalanladı. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Nûh’un kavmi de Peygamberleri yalanladı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Nuh kavmi de peygamberleri yalancılıkla itham etti. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Nuh kavmı gönderilen Resulleri tekzib etti |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Nuuh kavmi gönderilen (peygamber) leri tekzîb etdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Nûh kavmi (de) peygamberleri yalanladı. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Nûh kavmi, peygamberleri inkâr etti. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Nûh'un kavmi peygamberleri tekzîp ettiler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Nuh kavmi de peygamberlerini yalanladı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The people of Noah rejected the messengers. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 105. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِذَا مَسَّ الْاِنْسَانَ الضُّرُّ دَعَانَا لِجَنْبِه۪ٓ اَوْ قَاعِدًا اَوْ قَٓائِمًاۚ فَلَمَّا كَشَفْنَا عَنْهُ ضُرَّهُ م ...
Sabiîlik, El-Cezîre’de ortaya çıkan ve Hz. Yahyâ’ya (as.) bağlı olduğu ileri sürülen bir Yahûdi-Hristiyan mezhebi veya ışık-karanlık düalizmine dayalı ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ فِي اخْتِلَافِ الَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَمَا خَلَقَ اللّٰهُ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَّقُونَ ...
Peygamberimizin (s.a.v.) ismi Kur’an-ı Kerim’de beş defa geçmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) Kur’an’da dört defa “Muhammed”, bir defa da “Ahmed” olara ...
Ayet-i kerimede buyrulur: لَقَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَز۪يزٌۘ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَر۪يصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِن۪ينَ رَؤُ۫فٌ رَ ...
"O, suyu acı ve tatlı iki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir." (Rahmân Sûresi 19) "Fakat aralarında bir engel vardır; onu aşıp da birbi ...