# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُونِۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Fettekû(A)llâhe veatî’ûn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “O halde Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 161,162,163,164,165,166. Kardeşleri Lut, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Rabbinizin sizin için yarattığı eşleri bırakıp da, insanlar arasında, erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz azmış bir milletsiniz" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Gelin artık, Allah'tan korkun ve bana itaat edin." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Gelin Allahdan korkun da bana itaat edin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Artık Allahdan korkun ve bana itaat edin». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Artık, Allah'dan sakının ve bana itâat edin!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Artık Allah'dan korkun ve bana itaat edin. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Allah'tan korkun ve bana itaat edin. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "So fear Allah and obey me. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 163. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “…Kur’ân’ı tâne tâne oku.” (el-Müzzemmil, 4) KUR’AN’I YÜZÜNDEN DOĞRU BİR ŞEKİLDE OKUMAK Hadîs-i şerîfte de Kur’ân’ı güzel ...