# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَا نَحْنُ بِمُعَذَّب۪ينَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ nahnu bimu’ażżebîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Bu sebeple biz, öğle dediğin gibi, cezalandırılacak falan da değiliz.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz azaba uğratılacak da değiliz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 137,138. Bu durumumuz öncekilerin geleneğidir. Biz azaba uğratılacak da değiliz" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Biz azaba uğratılacak da değiliz.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Biz azaba uğratılacak da değiliz." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Biz ta'zib olunmayız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Biz azaba uğratılacaklar da değiliz». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Biz, azâba uğratılacak olanlar da değiliz.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz azaba uğratılmayız.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve bizler ise muazzep olacaklar değiliz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Bu yüzden azaba uğratılacak değiliz.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "And we are not the ones to receive Pains and Penalties!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 138. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَج۪يبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْي۪يكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا ...
Malı helâlinden kazanıp, sarfedilmesi emredilen yerlere harcamak suretiyle şükreden zenginin fazileti ile ilgili ayetler... AYETLER “Her kim ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...