# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ اَوَلَوْ جِئْتُكَ بِشَيْءٍ مُب۪ينٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle eve lev ci/tuke bişey-in mubîn(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Mûsâ: “Sana söylediklerimin doğruluğunu ispatlayan apaçık bir delil getirsem de mi?” diye karşılık verdi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Musa: Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı? dedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Musa: "Sana apaçık bir şey getirmiş isem de mi?" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Mûsâ, “Sana apaçık bir delil getirmiş olsam da mı?” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Musa sordu: "Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ya, dedi: sana ap açık isbat edecek bir şey getirdimse demi? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Muusâ) dedi ki: «Sana apaçık bir şey getirdimse de mi (zindana atacaksın)»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Mûsâ:) “Sana (peygamberliğimi) apaçık bildiren bir şey (bir mu'cize) getirmişolsam da mı?” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Mûsa dedi ki: “- Sana, peygamberliğimi apaçık isbat edecek bir delil (mucize) getirdimse de mi, (beni zindana atacaksın)?” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Mûsa aleyhisselâm da dedi ki: «Ben sana apaçık bir şey getirmiş olunca da mı beni zindana atacaksın!» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Musa “Apaçık bir delil getirecek olsam da mı?” dedi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (Moses) said: "Even if I showed you something clear (and) convincing?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 30. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...