# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَتَذَرُونَ مَا خَلَقَ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ اَزْوَاجِكُمْۜ بَلْ اَنْتُمْ قَوْمٌ عَادُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Veteżerûne mâ ḣaleka lekum rabbukum min ezvâcikum(c) bel entum kavmun ‘âdûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Rabbinizin sizin için yaratıp helâl kıldığı eşlerinizi bırakıyorsunuz. Gerçekten siz haddi aşan bir gürûhsunuz.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 165, 166. Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, insanlar içinden erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz sınırı aşmış (sapık) bir kavimsiniz! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 161,162,163,164,165,166. Kardeşleri Lut, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Rabbinizin sizin için yarattığı eşleri bırakıp da, insanlar arasında, erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz azmış bir milletsiniz" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 165,166. “Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor da insanlar arasından erkeklere mi yanaşıyorsunuz? Siz gerçekten haddi aşan bir topluluksunuz.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Bırakıyorsunuz da sizler için yarattığı eşleri! Doğrusu siz insanlıktan çıkmış bir kavimsiniz!" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bırakıyorsunuz da sizin için yarattığı çiftleri? Doğrusu siz insanlıktan çıkmış bir kavimsiniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 165,166. «Siz, Rabbinizin sizin için yaratdığı zevcelerinizi bırakıb da insanların içinden erkeklere mi gidiyorsunuz? Hayır, (siz halâlden harama) tecâvüz eden bir kavmsiniz». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 165,166. “Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, el'âlemin (bütün insanların) içinden erkeklere mi gidiyorsunuz? Hayır! Siz haddi aşan bir kavimsiniz!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ve Rabbinizin, sizin için helâl yarattığı zevcelerinizi bırakıyorsunuz? Doğrusu siz harama tecavüz eden bir kavimsiniz.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve Rabbinizin sizin için yarattığı zevcelerinizi bırakıyorsunuz da. Hayır, siz haddi tecavüz eden bir kavimsiniz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Rabbinizin sizin için yarattığı hanımlarınızı bırakıyor musunuz? Doğrusu, siz haddini aşan bir topluluksunuz.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "And leave those whom Allah has created for you to be your mates? Nay, ye are a people transgressing (all limits)!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 166. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 70. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 70. Ayet Arapça: وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ...
İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...
İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...