# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِذْ نَادٰى رَبُّكَ مُوسٰٓى اَنِ ائْتِ الْقَوْمَ الظَّالِم۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-iż nâdâ rabbuke mûsâ eni-/ti-lkavme-zzâlimîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bir vakit Rabbin Mûsâ’ya nidâ etmiş, şöyle buyurmuştu: “Şu zâlim kavme git!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Hani Rabbin Musa'ya: O zalimler güruhuna, Firavun'un kavmine git. Hâla (başlarına gelecekten) sakınmayacaklar mı onlar? diye seslenmişti. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 10,11. Rabbin Musa'ya: "Haksızlık eden millete, Firavun'un milletine git" diye nida etmişti. "Haksızlıktan sakınmazlar mı?" |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 10,11. Hani Rabbin, Mûsâ’ya; “Zalimler topluluğuna, Firavun’un kavmine git! Başlarına geleceklerden hâlâ korkmuyorlar mı?” diye seslenmişti. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir vakit de Rabbin, Musa'ya nida edip "Git o zalim kavme" dedi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir vakıt da rabbın, Musaya nidâ buyurdu: git o zalim kavme dedi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 10,11. Hani Rabbin Musâya: «O zaalimler güruhuna, Fir'avnın kavmine git. Haalâ (fenâlıkdan) sakınmayacaklar mı onlar?» diye nida etmişdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 10,11. Hani Rabbin Mûsâ'ya: “O zâlimler topluluğuna, Fir'avun'un kavmine git!(Allah'a karşı gelmekten) hâlâ sakınmayacaklar mı?” diye nidâ buyurdu. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir vakit Rabbin, Mûsa'ya şöyle buyurmuştu: “- Git o zalimler kavmine; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve yâd et o zamanı ki, Rabbin Mûsa'ya nidâ buyurdu ki: «Zalimler olan kavme gidiver. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hani Rabbin Musa'ya seslenmişti, “O zalimler güruhuna git,” diye. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Behold, thy Lord called Moses: "Go to the people of iniquity,- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 10. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...