# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَمَا لَنَا مِنْ شَافِع۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Femâ lenâ min şâfi’în(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Ama şimdi ne bir şefaatçimiz var bizim.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 100, 101. Şimdi artık bizim ne şefaatçilerimiz var, ne de yakın bir dostumuz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 96,97,98,99,100,101,102. Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “İşte bu yüzden bizim şefaatçilerimiz yok.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Bak bizim için ne şefaatçiler var," |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bak şimdi bizim için ne şefaatciler var |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Artık bizim için ne şefaatçiler (den bir kimse), |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 100,101. “Şimdi artık bizim, ne şefâatçilerimiz, ne de yakın bir dostumuz vardır!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Artık bizim için ne şefaatçılar var, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Artık bize ne şefaat edicilerden var.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Şimdi ne bir şefaatçimiz var bizim, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "´Now, then, we have none to intercede (for us), |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 100. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...
Kısa sureler Kuran'daki sırasına göre hazırlanmıştır. Fatiha suresinden başlayarak Nas suresine kadar devam eden kısa surelerin Arapça, Türkçe okunuşl ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَج۪يبُوا لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَا ...