# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَلَمَّا تَرَٓاءَ الْجَمْعَانِ قَالَ اَصْحَابُ مُوسٰٓى اِنَّا لَمُدْرَكُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Felemmâ terâe-lcem’âni kâle ashâbu mûsâ innâ lemudrakûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İki topluluk birbirini görecek kadar yaklaşınca, Mûsâ’nın beraberindekiler: “Eyvâh! Yakalandık!” dediler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İki topluluk birbirini görünce, Musa'nın adamları: İşte yakalandık! dediler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İki topluluk birbirini gördüğünde, Musa'nın adamları: "İşte yakalandık" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İki topluluk birbirini görünce Mûsâ’nın arkadaşları, “Eyvah yakalandık” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İki topluluk birbirini görünce, Musa'nın adamları "Eyvah, yakalandık! dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Vaktâ ki iki cem'ıyyet biribirine göründü Musânın eshabı yakalandık dediler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Vaktaki artık iki ordu birbirini görmüşdü. Muusânın ashaabı dedi ki: «Muhakkak erişilib yakalandık». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Nihâyet iki topluluk birbirini görünce, Mûsâ'nın arkadaşları: “Muhakkak ki biz, elbet (kendilerine) yetişilmiş kimseleriz!” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Vakta ki, iki topluluk (İsraîloğulları ile Firavun'un kıpt kavmi) birbirini görüp karşılaştı, Mûsa'nın ashabı “Yakalandık” dediler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Vaktâ ki, iki tâife birbirini gördü. Mûsa'nın ashâbı dedi ki: «Şüphe yok, bizler elbette yetişilmiş (yakalanmış)leriz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İki topluluk birbirini gördüğünde, Musa'nın adamları “Şimdi yakalandık!” dediler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And when the two bodies saw each other, the people of Moses said: "We are sure to be overtaken." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 61. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: يُوسُفُ اَيُّهَا الصِّدّ۪يقُ “Yûsuf! Ey özü sözü doğru arkadaş!” (Yûsuf, 12/46) EY DOĞRU ARKADAŞ! Bilgi: Zindan arkada ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
“İşte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere nasib ederiz. Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakı ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ ءَاَرْبَابٌ مُتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ اَمِ اللّٰهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُۜ “Ey zindan arkadaşlarım! ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قَالَ رَبِّ السِّجْنُ اَحَبُّ اِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَن۪ٓي اِلَيْهِۚ وَاِلَّا تَصْرِفْ عَنّ۪ي كَيْدَهُنَّ اَصْبُ اِلَيْهِن ...
İbrahim Sûresi 38-41. Ayet Tefsiri 38. “Rabbimiz! Hiç şüphesiz sen, bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Çünkü yerde olsu ...