# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَافْتَحْ بَيْن۪ي وَبَيْنَهُمْ فَتْحًا وَنَجِّن۪ي وَمَنْ مَعِيَ مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Feftah beynî vebeynehum fethan veneccinî vemen me’iye mine-lmu/minîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Artık benimle onlar arasında hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki mü’minleri kurtar!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Artık benimle onların arasında sen hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 117,118. Nuh: "Rabbim! Milletim beni yalanladı. Benimle onların arasında Sen hüküm ver. Beni ve beraberimdeki inananları kurtar" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Artık onlarla benim aramda sen hükmet. Beni ve benimle birlikte olan mü’minleri kurtar.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Artık benimle onların arasında sen hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Artık benimle onların arasını nasıl ayırd edeceksen et de bana ve beraberimdeki mü'minlere necat ver |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Binâen'aleyh benimle onların arasındaki hükmü Sen ver de beni ve berâberimdeki mü'minleri kurtar». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Artık, benimle onların arasını ayırarak aç (aramızda hüküm ver); beni ve benimle berâber bulunan mü'minleri de kurtar!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Artık benimle onların arasındaki hükmü sen ver ve hem beni, hem de beraberimde olan müminleri kurtar.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Artık benim aram ile onların aralarını bir feth ile fethet ve benimle beraber olan mü'minleri necâta erdir.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Benimle onlar arasında hükmünü ver; beni ve beraberimdeki mü'minleri kurtar.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Judge Thou, then, between me and them openly, and deliver me and those of the Believers who are with me." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 118. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...