# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَوْمَ فِرْعَوْنَۜ اَلَا يَتَّقُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kavme fir’avn(e)(c) elâ yettekûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Firavun’un kavmine! Onlar hâlâ Allah’a karşı gelmekten sakınmayacaklar mı?” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Hani Rabbin Musa'ya: O zalimler güruhuna, Firavun'un kavmine git. Hâla (başlarına gelecekten) sakınmayacaklar mı onlar? diye seslenmişti. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 10,11. Rabbin Musa'ya: "Haksızlık eden millete, Firavun'un milletine git" diye nida etmişti. "Haksızlıktan sakınmazlar mı?" |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 10,11. Hani Rabbin, Mûsâ’ya; “Zalimler topluluğuna, Firavun’un kavmine git! Başlarına geleceklerden hâlâ korkmuyorlar mı?” diye seslenmişti. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Firavun kavmine, hâlâ sakınmayacaklar mı?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Fir'avn kavmine, daha sakınmıyacaklar mı? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 10,11. Hani Rabbin Musâya: «O zaalimler güruhuna, Fir'avnın kavmine git. Haalâ (fenâlıkdan) sakınmayacaklar mı onlar?» diye nida etmişdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 10,11. Hani Rabbin Mûsâ'ya: “O zâlimler topluluğuna, Fir'avun'un kavmine git!(Allah'a karşı gelmekten) hâlâ sakınmayacaklar mı?” diye nidâ buyurdu. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Firavun kavmine. Hâlâ (küfürden) sakınmıyacaklar mı?” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Fir'avun'un kavmine ki, daha sakınmayacaklar mı?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Firavun hanedanına git. Onlar hâlâ sakınmayacaklar mı?” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "The people of the Pharaoh: will they not fear Allah." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 11. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...