# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ فَعَلْتُهَٓا اِذًا وَاَنَا۬ مِنَ الضَّٓالّ۪ينَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle fe’altuhâ iżen ve enâ mine-ddâllîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Mûsâ şöyle cevap verdi: “Evet o işi yaptım, ama sonunun ölüme varacağını bilmeden yaptım.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Musa: Ben, dedi, o işi o anda sonunun ne olacağını bilmeyerek yaptım. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 20,21,22. Musa: "O işi kasden yaptımsa sapıklardan biri sayılırım. Bu yüzden sizden korkunca aranızdan kaçtım. Sonra, Rabbim bana hikmet verip, beni peygamber yaptı. Başıma kaktığın bu nimet, İsrailoğullarını kendine köle ettiğinden ötürüdür" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Mûsâ, şöyle dedi: “Ben onu, o vakit kendimi kaybetmiş bir hâlde iken (istemeyerek) yaptım.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Musa, "Ben, dedi, o işi o anda yaptım ki şaşkınlardandım." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O vakıt, dedi: o fi'li yaptım şaşkınlardandım |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Muusâ) dedi: «Ben bunu o vakit bilmezlerden olarak yapdım». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Mûsâ:) “Ben bunu o zaman (öyle kasdım olmadan, sonu ölüm olacağını)bilmeyen kimselerden olarak yaptım” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Mûsa dedi ki: “- Ben bunu, o vakit cahillerden olduğum halde yaptım. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Hazreti Mûsa) Dedi ki: «Onu o vakit yaptım, fakat ben (o zaman) cahiIlerden idim.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Musa dedi ki: “Ben onu yanlışlıkla yaptım. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Moses said: "I did it then, when I was in error. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 20. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 75. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 75. Ayeti Arapça: قَالَ اَلَمْ اَقُلْ لَكَ اِنَّكَ لَنْ تَسْتَط۪يعَ مَعِيَ صَبْرًا Kehf S ...
Kehf Suresinin 66-67. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 66-67. Ayetleri Arapça: قَالَ لَهُ مُوسٰى هَلْ اَتَّبِعُكَ عَلٰٓى اَنْ تُعَلِّمَنِ مِ ...
Kur’ân-ı Kerim, İslâm dininin kutsal kitabıdır. Kur’an okumanın gerekliliği ve fazileti üzerinde sıkça durulur. Kur’an’ın bazı yerlerde kendini “zikr ...
Kehf Suresinin 54. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 54. Ayet Arapça: وَلَقَدْ صَرَّفْنَا ف۪ي هٰذَا الْقُرْاٰنِ لِلنَّاسِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍۜ وَك ...
Kehf Suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 46. Ayet Arapça: اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ ز۪ينَةُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَالْبَاقِيَاتُ الصّ ...
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...