# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَلَوْ اَنَّ لَنَا كَرَّةً فَنَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Felev enne lenâ kerraten fenekûne mine-lmu/minîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Âh, keşke dünyaya tekrar dönebilsek de, mü’minlerden olsak!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ah keşke bizim için (dünyaya) bir dönüş daha olsa da, müminlerden olsak! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 96,97,98,99,100,101,102. Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Keşke (dünyaya) bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Ah keşke (dünyaya) bir kere daha dönebilsek de, müminlerden olabilseydik." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bari bizim için geriye bir dönmek olsa idi de mü'minlerden olsa idik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Bizim için hakıykaten bir geri dönüş olsaydı da biz de mü'minlerden olsaydık». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Buna rağmen ah keşke, bizim için hakikaten (dünyaya) bir (dönüş) daha olsa da mü'minlerden olsak!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bari bizim için geriye bir dönüş olsaydı da müminlerden olsak.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «İmdi bizim için bir kere (geriye) dönüş olsa idi de artık mü'minlerden olsa idik.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Ne olur, bir fırsatımız daha olsa da mü'minlerden olsaydık!” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "´Now if we only had a chance of return we shall truly be of those who believe!´" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 102. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...