# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَنْجَيْنَاهُ وَمَنْ مَعَهُ فِي الْفُلْكِ الْمَشْحُونِۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Feenceynâhu vemen me’ahu fî-lfulki-lmeşhûn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bunun üzerine biz de onu ve onunla beraber bulunanları dolu bir gemide taşıyarak kurtardık. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bunun üzerine biz onu ve beraberindekileri, o dolu geminin içinde (taşıyarak) kurtardık. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bunun üzerine onu ve beraberinde bulunanları, dolu bir gemi içinde taşıyarak kurtardık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Derken biz onu ve beraberindekileri dolu geminin içinde (taşıyıp) kurtardık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri, o dolu gemide taşıyarak kurtardık. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri o dolu gemide necata çıkardık |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bunun üzerine biz onu da, beraberinde olanları da o dolu (yüklü) geminin içinde selâmete erdirdik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bunun üzerine onu ve onunla berâber bulunanları, o dolu gemi içinde kurtardık. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bunun üzerine biz, onu ve beraberindekileri, o yükle dolu geminin içinde selâmete çıkardık. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Binaenaleyh O'nu ve O'nunla beraber dolmuş gemide bulunanları necâta erdirdik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz de onu ve dolu gemide onunla beraber olanları kurtardık. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So We delivered him and those with him, in the Ark filled (with all creatures). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 119. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَاَخْبَتُٓوا اِلٰى رَبِّهِمْۙ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِۚ هُمْ ف۪ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ فَأْتُوا بِعَشْرِ سُوَرٍ مِثْلِه۪ مُفْتَرَيَاتٍ وَادْعُوا مَنِ اسْتَطَعْتُمْ مِنْ دُونِ ا ...
Zebâniler, insanları cehenneme sevkeden ve cehennemi yöneten meleklerdir. Kur’an-ı Kerim’de zebânilerden bahseden ayetler şunlardır: ZEBANİLER İLE İL ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاۜ كُلٌّ ف۪ي ك ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۚ وَاِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِه۪ۜ يُص۪ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاَنْ اَقِمْ وَجْهَكَ لِلدّ۪ينِ حَن۪يفًاۚ وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ “Ve yüzünü hak dine çevir, sakın müşrikler ...