# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَتَقَلُّبَكَ فِي السَّاجِد۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vetekallubeke fî-ssâcidîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Secde edenler arasında dolaşmanı, halden hâle girmeni de görüyor. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Secde edenler arasında dolaşmanı da (görüyor). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 217,218,219,220. Senin kalkıp namaz kılanlar arasında bulunduğunu gören, güçlü ve merhametli olan Allah'a güven. Doğrusu O işitir ve bilir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 217,218,219. Namaza kalktığında, seni ve secde edenler arasında dolaşmanı gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah’a tevekkül et. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve secde edenler arasında dolaşmanı da (görüyor.) |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve secdekârlar içinde dolaşmanı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 218,219. (Öyle mutlak gaalib, öyle çok esirgeyici) ki O, (namaza) kıyam etdiğin vakit seni ve secde edenler içinde dolaşmanı (dâima) görendir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Secde edenler içinde değişik hâllere girmeni (eğilip doğrulmanı) da (görür)! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Secde edenler (namaz kılanlar) içinde dolaşmanı da... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve secde edenler arasındaki dönüşünü de (görüyor). |
11. | Ümit Şimşek Meali | Secde edenler arasındaki dolaşmanı da. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And thy movements among those who prostrate themselves. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 219. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...