# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | تَاللّٰهِ اِنْ كُنَّا لَف۪ي ضَلَالٍ مُب۪ينٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ta(A)llâhi in kunnâ lefî dalâlin mubîn(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Allah’a yemin olsun ki biz dünyada gerçekten apaçık bir sapıklık içinde imişiz.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Vallahi, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 96,97,98,99,100,101,102. Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Allah’a andolsun! Biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Tallahi biz doğrusu açık bir dalâl içinde imişiz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Allaha andolsun, hakıykat biz apaçık bir sapıklık içinde idik». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 96,97. Onlar orada (putlarıyla) çekişerek derler ki: “Allah'a yemîn olsun ki, (biz)elbette apaçık bir dalâlet içinde imişiz.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | “-Vallahi, doğrusu biz, açık bir sapıklık içinde idik. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Allah'a kasem olsun, biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Allah'a yemin olsun, apaçık bir sapıklık içindeymişiz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "´By Allah, we were truly in an error manifest, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 97. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...