# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَجُمِعَ السَّحَرَةُ لِم۪يقَاتِ يَوْمٍ مَعْلُومٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Fecumi’a-sseharatu limîkâti yevmin ma’lûm(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Derken, dört bir yandan getirilen sihirbazlar, önceden kararlaştırılmış belli bir günde Mûsâ’yla karşılaşmak için bir araya toplandı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Böylece sihirbazlar belli bir günün tayin edilen vaktinde biraraya getirildi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sihirbazlar, belirli bir günün bildirilen vaktinde toplandılar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Böylece sihirbazlar, belli bir günün belirlenen bir vaktinde bir araya getirildiler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Böylece, sihirbazlar belli bir günün tayin edilen vaktinde bir araya getirildi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bu suretle ma'lûm bir gün miykat ta'yin olunarak sihirbazlar cemolundu |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bu suretle muayyen bir günün belli bir vaktında bütün sihirbazlar bir araya getirildi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Böylece sihirbazlar, belli bir günün ta'yîn edilen vaktinde bir araya getirildi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Böylece maruf bir günün tayin edilen bir vaktinde bütün sihirbazlar bir araya getirildi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık sâhirler, malum bir günün muayyen bir vaktinde toplanmış oldu. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kararlaştırılan günde büyücüler toplandı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So the sorcerers were got together for the appointment of a day well-known, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 38. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...