# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ لِلْمَلَاِ حَوْلَهُٓ اِنَّ هٰذَا لَسَاحِرٌ عَل۪يمٌۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle lilmele-i havlehu inne hâżâ lesâhirun ‘alîm(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Firavun meseleyi etrafındaki ileri gelenlere sundu: “Bu gerçekten işini çok iyi bilen usta bir sihirbaz!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Firavun, çevresindeki ileri gelenlere: Bu, dedi, doğrusu çok bilgili bir sihirbaz! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 34,35. Firavun çevresinde bulunan ileri gelenlere: "Doğrusu bu bilgin bir sihirbaz; sizi sihirle yurdunuzdan çıkarmak istiyor; ne buyurursunuz?" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Firavun, çevresindeki ileri gelenlere, “Şüphesiz bu, bilgin bir sihirbazdır” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Firavun çevresinde bulunan ileri gelenlere: "Bu dedi, herhalde çok bilgili bir sihirbaz!" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Etrafındaki cem'ıyyete bu, dedi: her halde bilgiç bir sihirbaz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Fir'avn), çevresindeki ileri gelenlere: «Hiç şübhesiz, dedi, bu mutlak çok bilen bir büyücüdür». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Fir'avun) etrâfındaki ileri gelenlere: “Şübhesiz ki bu, gerçekten bilgili bir sihirbazdır!” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Firavun, etrafındaki topluluğa dedi ki: “- Bu şüphe yok ki bilgiç bir büyücüdür; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Fir'avun) Etrafındaki ileri gelenlere dedi ki: «Şüphe yok, bu elbette bir ziyâde bilgin sâhirdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Firavun etrafındaki adamlarına dedi ki: “Bu çok bilgili bir büyücü. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (Pharaoh) said to the Chiefs around him: "This is indeed a sorcerer well- versed: |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 34. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...