# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يُلْقُونَ السَّمْعَ وَاَكْثَرُهُمْ كَاذِبُونَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Yulkûne-ssem’a veekśeruhum kâżibûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Böyleleri zâten hep şeytanların aldatıcı vesveselerine kulak verirler. Onların çoğu başkalarına da yalan söylerler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bunlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bunlar şeytanlara kulak verirler, çoğu yalancıdırlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bunlar da şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu ise yalancıdır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onlar kulak verirler ve ekseri yalan söylerler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar dır ki (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar ise şeytanlara) kulak verirler; bunların çoğu da yalancıdırlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O düzenbazlardır ki, şeytanlara kulak verirler ve çoğu yalan söylerler (şeytanların telkinatını kendi bilgilerine katarlar). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar (şeytanın sözlerine) kulak verirler ve onların ekserisi yalancı kimselerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar şeytanlara kulak verirler; zaten çoğu yalan söyleyip durmaktadır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (Into whose ears) they pour hearsay vanities, and most of them are liars. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 223. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...