# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَرْسَلَ فِرْعَوْنُ فِي الْمَدَٓائِنِ حَاشِر۪ينَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Feersele fir’avnu fî-lmedâ-ini hâşirîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bu arada Firavun asker toplamak üzere bütün şehirlere tellâllar saldı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Firavun da şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi: |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 53,54,55,56. Bu arada Firavun şehirlere, "Doğrusu bunlar bizi öfkelendiren döküntü azınlıklardır; hepimiz tedbirli olmalıyız" diyen münadiler gönderdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Firavun da şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Firavun da şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi: |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Firavn de şehirlere asker toplayıcılar gönderdi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Fir'avn da şehirlere toplayıcılar gönderdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sonra Fir'avun (İsrâiloğullarının yola çıktığını duyunca) şehirlere (asker)toplayıcılar gönderdi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Firavun ise, şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi: |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık Fir'avun şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Firavun şehirlere tellâllar çıkardı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then Pharaoh sent heralds to (all) the Cities, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 53. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...