# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَا تَمَسُّوهَا بِسُٓوءٍ فَيَأْخُذَكُمْ عَذَابُ يَوْمٍ عَظ۪يمٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Velâ temessûhâ bisû-in feye/ḣużekum ‘ażâbu yevmin ‘azîm(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Sakın ona bir kötülük yapmayın; yoksa büyük bir günün azabı sizi kıskıvrak yakalayıverir!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi muazzam bir günün azabı yakalayıverir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 155,156. Salih: " İşte belge bu devedir. Kuyudan su içmek hakkı belirli bir gün onun ve belirli bir gün de sizindir; sakın ona bir kötülük yapmayın, yoksa sizi büyük günün azabı yakalar" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Sakın ona bir kötülük dokundurmayın. Yoksa büyük bir günün azabı sizi yakalar.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Sakın ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi büyük bir günün azabı yakalayıverir." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sakın ona bir kötülükle ilişmeyin ki o yüzden sizi büyük bir günün azâbı yakalar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Ona bir kötülükle ilişmeyin. Sonra sizi büyük bir günün azâbı yakalar». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Ve ona bir kötülükle ilişmeyin! Yoksa (dehşeti pek) büyük bir günün azâbı sizi yakalar!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sakın ona bir fenalıkla dokunmayın ki, bu yüzden sizi büyük bir günün azabı yakalar.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve buna bir kötülük ile dokunmayın, sizi hemen pek büyük bir günün azabı yakalar.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Sakın ona kötü bir niyetle el sürmeyin; yoksa büyük bir günün azabına tutulursunuz.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Touch her not with harm, lest the Penalty of a Great Day seize you." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 156. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...