# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ثُمَّ اَغْرَقْنَا الْاٰخَر۪ينَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Śumme aġraknâ-l-âḣarîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ardından diğerlerini suda boğduk. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sonra ötekilerini suda boğduk. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Öbürlerini suda boğduk. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sonra ötekileri suda boğduk. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sonra da ötekileri suda boğduk. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sonra da ötekileri gark ettik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Sonra öbürlerini (suda) boğduk. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sonra ötekilerini suda boğduk. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sonra ötekilerini boğduk. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra ötekilerini garkettik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sonra da diğerlerini boğuverdik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But We drowned the others. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 66. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...
Kısa sureler Kuran'daki sırasına göre hazırlanmıştır. Fatiha suresinden başlayarak Nas suresine kadar devam eden kısa surelerin Arapça, Türkçe okunuşl ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَج۪يبُوا لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَا ...