# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُوا لَئِنْ لَمْ تَنْتَهِ يَا لُوطُ لَتَكُونَنَّ مِنَ الْمُخْرَج۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû le-in lem tentehi yâ lûtu letekûnenne mine-lmuḣracîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar: “Ey Lût!” dediler, “Eğer işimize karışmaktan vazgeçmezsen kesinlikle sen yurdumuzdan sürülüp çıkarılacaksın!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar şöyle dediler: Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bil ki, sürgün edilmişlerden olacaksın! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Ey Lut! Bu sözlerinden vazgeçmezsen, mutlaka kovulacaksın" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Dediler ki: “Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar şöyle dediler: "Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bilki, sürülenlerden olacaksın." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | And ederiz ki dediler vazgeçmezsen ya Lût, mutlak ve muhakkak çıkarılanlardan olacaksın |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dediler: «Ey Luut, sen (bu davadan) vaz geçmezsen, andolsun, mutlak (memleketimizden koğulub) çıkarılanlardan olacaksın». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar:) “Ey Lût! Eğer (bundan) hakikaten vazgeçmezsen, mutlaka(memleketimizden) çıkarılanlardan olacaksın!” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar şöyle dediler: “- Ey Lût, eğer söylediklerinden vaz geçmezsen, yemin olsun ki, muhakkak (memleketimizden) çıkarılanlardan olacaksın.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «Ey Lût! Andolsun ki, eğer sen nihâyet vermezsen elbette çıkarılmışlardan olacaksın.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Ey Lût,” dediler. “Eğer bu işten vazgeçmezsen ülkeden sürülürsün.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said: "If thou desist not, O Lut! thou wilt assuredly be cast out!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 167. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...