# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُوا لَا ضَيْرَۘ اِنَّٓا اِلٰى رَبِّنَا مُنْقَلِبُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû lâdayr(a)(s) innâ ilâ rabbinâ munkalibûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sihirbazlar: “Hiç önemi yok” dediler, “biz nasıl olsa Rabbimize döneceğiz.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Zararı yok, dediler, (nasıl olsa) biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz.» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 50,51. İman eden sihirbazlar: "Zararı yok, biz şüphesiz Rabbimize doneceğiz; inananların ilki olmamızdan ötürü, Rabbimizin kusurlarımızı bize bağışlayacağını umarız" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sihirbazlar şöyle dediler: “Zararı yok, mutlaka Rabbimize döneceğiz.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Zararı yok dediler nasıl olsa biz Rabbimize döneceğiz." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Dediler: zararı yok, her halde biz rabbımıza döneceğiz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dediler: «(Bunda) bize hiçbir zarar yok. Biz şübhesiz ki Rabbimize dönücüleriz». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar ise) dediler ki: “Zararı yok; çünki biz Rabbimize dönücü kimseleriz.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Büyücüler dediler ki: “- Zararı yok, muhakkak biz Rabbimize döneceğiz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O imân edenler de dediler ki: «Zararı yok, şüphesiz ki, biz Rabbimize dönücüleriz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Hiç önemi yok,” dediler. “Nasıl olsa Rabbimize döneceğiz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said: "No matter! for us, we shall but return to our Lord! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 50. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ اِنِ افْتَرَيْتُهُ فَعَلَيَّ اِجْرَام۪ي وَاَنَا۬ بَر۪ٓيءٌ مِمَّا تُجْرِمُونَ۟ Yoksa “Bu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَاَخْبَتُٓوا اِلٰى رَبِّهِمْۙ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِۚ هُمْ ف۪ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ فَأْتُوا بِعَشْرِ سُوَرٍ مِثْلِه۪ مُفْتَرَيَاتٍ وَادْعُوا مَنِ اسْتَطَعْتُمْ مِنْ دُونِ ا ...
Zebâniler, insanları cehenneme sevkeden ve cehennemi yöneten meleklerdir. Kur’an-ı Kerim’de zebânilerden bahseden ayetler şunlardır: ZEBANİLER İLE İL ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاۜ كُلٌّ ف۪ي ك ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۚ وَاِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِه۪ۜ يُص۪ ...