# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِنَّهُمْ لَنَا لَغَٓائِظُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-innehum lenâ leġâ-izûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Fakat boylarına poslarına bakmadan bizi öfkelendiriyorlar.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «(Böyle iken) kesinkes bizi öfkelendirmişlerdir.» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 53,54,55,56. Bu arada Firavun şehirlere, "Doğrusu bunlar bizi öfkelendiren döküntü azınlıklardır; hepimiz tedbirli olmalıyız" diyen münadiler gönderdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Şüphesiz onlar bize öfke duyuyorlar.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "(Böyle iken) hakkımızda çok gayz (öfke) besliyorlar. " |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Fakat hakkımızda çok gayz besliyorlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «(Böyle iken) onlar mutlakaa bizi darıltıcıdırlar». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Ve şübhesiz ki onlar, bizi gerçekten kızdıran kimselerdir.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Fakat onlar bizi kızdırıyorlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve muhakkak ki, onlar bizi elbette çok öfkelendirmekte bulunan kimselerdir.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Fakat bize karşı kin besliyorlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "And they are raging furiously against us; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 55. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَقَالَ ارْكَبُوا ف۪يهَا بِسْمِ اللّٰهِ مَجْرٰۭۙيهَا وَمُرْسٰيهَاۜ اِنَّ رَبّ۪ي لَغَفُورٌ رَح۪يمٌ Nuh, “Haydi gemiye bin ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ اِنِ افْتَرَيْتُهُ فَعَلَيَّ اِجْرَام۪ي وَاَنَا۬ بَر۪ٓيءٌ مِمَّا تُجْرِمُونَ۟ Yoksa “Bu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَاَخْبَتُٓوا اِلٰى رَبِّهِمْۙ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِۚ هُمْ ف۪ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ فَأْتُوا بِعَشْرِ سُوَرٍ مِثْلِه۪ مُفْتَرَيَاتٍ وَادْعُوا مَنِ اسْتَطَعْتُمْ مِنْ دُونِ ا ...
Zebâniler, insanları cehenneme sevkeden ve cehennemi yöneten meleklerdir. Kur’an-ı Kerim’de zebânilerden bahseden ayetler şunlardır: ZEBANİLER İLE İL ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاۜ كُلٌّ ف۪ي ك ...