# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَفَبِعَذَابِنَا يَسْتَعْجِلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Efebi’ażâbinâ yesta’cilûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Şimdi, onlar hâlâ azabımızın çabucak gelmesini mi istiyorlar? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Durmadan mucize talebiyle) onlar bizim azabımızı mı çarçabuk istiyorlardı? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bizim azabımızı mı acele istiyorlardı? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bizim azabımızın çabuklaşmasını mı istiyorlar? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Oysa dünyada iken) Onlar bizim azabımızı çarçabuk istiyorlardı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ya şimdi azâbımızı iviyorlar mı? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar haalâ azabımızı çabuklatdırmak mı istiyorlar? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şimdi (alay ederek) bizim azâbımızı mı acele istiyorlar? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Şimdi onlar azabımızı çabuklaştırmak mı istiyorlar? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şimdi Bizim azabımızı isti'cal mi ederler? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hâlâ azabımızın çabuklaştırılmasını istiyorlar mı? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Do they then ask for Our Penalty to be hastened on? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 204. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَج۪يبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْي۪يكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا ...
Malı helâlinden kazanıp, sarfedilmesi emredilen yerlere harcamak suretiyle şükreden zenginin fazileti ile ilgili ayetler... AYETLER “Her kim ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...