# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ فِرْعَوْنُ وَمَا رَبُّ الْعَالَم۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle fir’avnu vemâ rabbu-l’âlemîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Firavun: “Sahi, şu bahsettiğin Âlemlerin Rabbi de neyin nesi?” diye sordu. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Firavun şöyle dedi: Âlemlerin Rabbi dediğin de nedir? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Firavun: "Alemlerin Rabbi de nedir?" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Firavun, “Âlemlerin Rabbi de nedir?” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Firavun şöyle dedi: "Âlemlerin Rabbi dediğin nedir ki?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Fir'avn, rabbülâlemin de nedir? dedi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Fir'avn dedi ki: «Aalemlerin Rabbi (dediğin) nedir»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Fir'avun dedi ki: “Âlemlerin Rabbi de nedir?” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Firavun şöyle dedi: “- Âlemlerin Rabbi de kimdir?” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Fir'avun dedi ki: «Alemlerin Rabbi nedir?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Firavun “Âlemlerin Rabbi de ne?” dedi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Pharaoh said: "And what is the ´Lord and Cherisher of the worlds´?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 23. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...