# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاغْفِرْ لِاَب۪ٓي اِنَّهُ كَانَ مِنَ الضَّٓالّ۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Vaġfir li-ebî innehu kâne mine-ddâllîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Baba mı da bağışla; çünkü o yolunu şaşıranlar arasında.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Babamı da bağışla (ona tevbe ve iman nasip et). Çünkü o sapıklardandır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 84,85,86,87,88,89. Sonrakilerin beni güzel şekilde anmalarını sağla. Beni nimet cennetine varis olanlardan kıl. Babamı da bağışla, o şüphesiz sapıklardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah'a temiz bir kalble gelenden başka kimseye malın ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni rezil etme" demişti. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Babamı da bağışla. Çünkü o gerçekten yolunu şaşıranlardandır.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Babamı da bağışla, çünkü o yanlış gidenlerdendir. " |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Babama da mağfiret buyur, çünkü o yanlış gidenlerden idi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Babamı da yarlığa. Çünkü o sapıklardandır». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Babama da mağfiret eyle; çünki o dalâlete düşenlerdendir.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Babamı da hidayete ulaştır, çünkü o sapıklardan bulunuyordu. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve babam için mağfiret buyur. Şüphe yok, o sapıklardan oldu.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Babamı da bağışla; çünkü o yolunu şaşırmışlar arasında. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Forgive my father, for that he is among those astray; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 86. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...