# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | رَبِّ نَجِّن۪ي وَاَهْل۪ي مِمَّا يَعْمَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Rabbi neccinî veehlî mimmâ ya’melûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ardından da: “Rabbim! Beni ve âilemi bunların yaptıklarından kurtar!” diye yalvardı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Rabbim! Beni ve ailemi, onların yapageldiklerinden (vebalinden) kurtar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 168,169. Lut: "Doğrusu yaptığınıza çok kızanlardanım. Rabbim! Beni ve ailemi bunların yapageldiği kötülükten kurtar" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Ey Rabbim! Beni ve ailemi onların yaptıkları çirkin işten kurtar.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Yâ Rabbi! Beni ve ailemi onların yapageldiklerin(in vebalin)den kurtar." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yâ rabb! Beni ve ehlimi bunların amellerinin şumundan halâs et |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Ey Rabbim, beni ve ehlimi onların yapageldikleri (bu kötülüğ) ün (azâb) ından kurtar». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Rabbim! Beni ve âilemi, bunların yapmakta oldukları şeyden kurtar!” (dedi.) |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ey Rabbim! Beni ve âilemi, bunların yapmakta oldukları kötülüğün azabından kurtar.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ya Rabbi! Beni ve ehlimi onların yapar oldukları şeylerden necâta erdir.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Rabbim, beni ve ailemi bunların yaptıklarından kurtar!” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "O my Lord! deliver me and my family from such things as they do!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 169. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...