# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ اِنَّ رَسُولَكُمُ الَّذ۪ٓي اُرْسِلَ اِلَيْكُمْ لَمَجْنُونٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle inne rasûlekumu-lleżî ursile ileykum lemecnûn(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Firavun yine etrafındakilere: “Size gönderilen şu sözde peygamberiniz var ya, gerçekten bir deli!” diye diretti. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Firavun: Size gönderilen bu elçiniz mutlaka delidir, dedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Firavun, çevresindekilere: "Size gönderilen peygamberiniz şüphesiz delidir" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Firavun, “Bu size gönderilen peygamberiniz, şüphesiz delidir” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Firavun): "Size gönderilen bu elçiniz mutlaka delidir" dedi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Her halde size gönderilmiş olan resulünüz mutlak mecnun dedi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Fir'avn) «Her halde size gönderilen (bu) peygamberiniz, dedi, mutlak delidir». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Fir'avun yine etrâfındakilere:) “Size gönderilen bu elçiniz şübhe yok, mutlaka delidir!” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Firavun: “- Her halde size gönderilen peygamberiniz (!) ancak bir delidir.” dedi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Fir'avun da) «Dedi ki: «Size gönderilmiş olan resûIünüz, şüphe yok ki elbette bir mecnûndur.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Firavun “Size gönderilen peygamberiniz kesinlikle delinin biri” dedi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (Pharaoh) said: "Truly your messenger who has been sent to you is a veritable madman!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 27. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...