# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُوا بَلْ وَجَدْنَٓا اٰبَٓاءَنَا كَذٰلِكَ يَفْعَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû bel vecednâ âbâenâ keżâlike yef’alûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Hayır” dediler, “fakat biz atalarımızın da böyle yaptığını gördük ve bunu benimsedik.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Şöyle cevap verdiler: Hayır, ama biz babalarımızı böyle yapar bulduk. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Hayır ama, babalarımızı da bu şekilde ibadet ederken bulduk" demişlerdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Hayır, ama biz babalarımızı böyle yaparken bulduk” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Yok, dediler, ama biz babalarımızı böyle yapar bulduk." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yok dediler: atalarımızı bulduk, böyle yapıyorlardı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dediler ki: «Hayır, biz babalarımızı böyle bulduk (onlar da) böyle yapıyorlar (dı)». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar:) “Hayır! (Biz) atalarımızı böyle yapar bulduk” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Dediler ki: “- Hayır (bize cevab vermezler, fayda ve zararları da dokunmaz), ancak biz, babalarımızı böyle yapıyorlar bulduk. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «Yok, biz babalarımızı böylece yaparlar bulduk.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar “Biz atalarımızı böyle yapar halde bulduk” dediler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said: "Nay, but we found our fathers doing thus (what we do)." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 74. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...