# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ اَلَّا يَكُونُوا مُؤْمِن۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Le’alleke bâḣi’un nefseke ellâ yekûnû mu/minîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! Onlar iman etmiyorlar diye neredeyse kendini helâk edeceksin. Hayır böyle yapma! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Resûlüm!) Onlar iman etmiyorlar diye neredeyse kendine kıyacaksın! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İnanmıyorlar diye nerdeyse kendini mahvedeceksin. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ey Muhammed! Mü’min olmuyorlar diye âdeta kendini helâk edeceksin! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Resulüm!) Onlar iman etmiyorlar diye adeta kendine kıyacaksın! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sen âdetâ kendine kıyacaksın mü'min olmıyacaklar diye |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Habîbim) Onlar mü'min olmayacaklar diye aadetâ kendine kıyacaksın! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey Resûlüm!) Sen (onlar) mü'min kimseler olmayacaklar diye, neredeyse kendi nefsini helâk edicisin! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ey Rasûlüm, Kureyş halkı) iman etmiyecekler diye, kederden nerde ise, nefsine kıyacaksın. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sen, (onlar) mü'min olmayacaklar diye ihtimal ki, kendi nefsini helâk edeceksin! |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar iman etmiyor diye, neredeyse kendini tüketeceksin. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | It may be thou frettest thy soul with grief, that they do not become Believers. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 3. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...