# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنْ هٰذَٓا اِلَّا خُلُقُ الْاَوَّل۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | İn hâżâ illâ ḣuluku-l-evvelîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Çünkü bizim tuttuğumuz bu yol, öteden beri atalarımızın takip ettiği âdetlerinden başka bir şey değildir.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bu, öncekilerin geleneğinden başka bir şey değildir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 137,138. Bu durumumuz öncekilerin geleneğidir. Biz azaba uğratılacak da değiliz" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Bu, öncekilerin geleneklerinden başka bir şey değildir.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Bu sırf eskilerin âdetidir." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bu sırf eskilerin âdeti |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Bu, evvelkilerin aadetinden başka (bir şey) değildir». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Bu (getirdiğin şeyler) öncekilerin âdetinden başka bir şey değildir!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bu bize getirdiğin, evvelkilerin yalanından başkası değildir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Bu, evvelkilerin adetinden başka bir şey değildir.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Bu yaptıklarımız, öncekilerin âdetinden başka birşey değildir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "This is no other than a customary device of the ancients, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 137. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...