# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَجَنَّاتٍ وَعُيُونٍۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Vecennâtin ve’uyûn(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Bağlar, bahçeler ve akıp duran kaynaklar ihsân etti.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 132, 133, 134. Bildiğiniz şeyleri size veren, size davarlar, oğullar, bağlar, pınarlar ihsan eden (Allah'a karşı gelmek) den sakının. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 124,125,126,127,128,129,130,131,132,133,134,135. Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 132,133,134. “Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah’a karşı gelmekten sakının.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Cennet gibi bağlar, bahçeler, pınarlar ihsan etmektedir." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Cennet gibi bağlar, bahçeler, menba'lar ile size imdad buyurmakta |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 133,134. «Size davarlar, oğullar», «Bağlar, ırmaklar ihsan eden (Allahdan) korkun». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 133,134. “(O,) size sağmal hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar ile yardım etmiştir.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bağlar ve pınarlar ihsan edenden... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve bağlar ile ve ırmaklar ile (imdat buyurdu).» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Bahçeler, pınarlar verdi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "And Gardens and Springs. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 134. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 30. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 30. Ayet Arapça: وَقَالَ الرَّسُولُ يَا رَبِّ اِنَّ قَوْمِي اتَّخَذُوا هٰذ ...
Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat o ...
Furkân sûresi 15-16. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 15-16. Ayetlerinin Arapçası: قُلْ اَذٰلِكَ خَيْرٌ اَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ ا ...
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...