# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ فَأْتِ بِه۪ٓ اِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِق۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle fe/ti bihi in kunte mine-ssâdikîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Firavun: “Eğer doğru söylüyorsan, haydi getir onu da görelim!” dedi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Firavun: Doğru söyleyenlerden isen, haydi getir onu! diye karşılık verdi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Firavun: "Doğru sözlülerden isen haydi getir" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Firavun, “Doğru söyleyenlerden isen haydi getir onu,” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Firavun: "Haydi getir onu bakayım, doğrulardan isen" dedi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Haydi, dedi: getir onu bakayım sadıklardan isen |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Fir'avn): «Doğru söyleyenlerdensen haydi getir onu» dedi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Fir'avun:) “Eğer (iddiânda) doğru kimselerden isen, haydi onu getir!” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Firavun: “- Eğer doğru söyliyenlerdensen, haydi getir onu.” dedi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Fir'avun da dedi ki: «Haydi onu getir, eğer sen sâdıklardan oldun isen.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Firavun “Doğru söylüyorsan getir bakalım” dedi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (Pharaoh) said: "Show it then, if thou tellest the truth!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 31. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...