# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاِنَّهُمْ عَدُوٌّ ل۪ٓي اِلَّا رَبَّ الْعَالَم۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe-innehum ‘aduvvun lî illâ rabbe-l’âlemîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Şunu bilin ki, onlar benim düşmanımdır. Ancak Âlemlerin Rabbi olan Allah dostumdur:” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İyi bilin ki onlar benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi (benim dostumdur); |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 75,76,77,78,79,80,81,82,83. İbrahim: "Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak Alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gününde yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Şüphesiz onlar benim düşmanımdır. Ancak âlemlerin Rabbi olan Allah, dostumdur.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Hep onlar benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi (benim dostumdur)" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | 76,77. Hep onlar benim düşmanım ancak o rabbül'âlemîn başka |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «işte onlar benim muhakkak düşmanımdır. Fakat aalemlerin Rabbi böyle değil». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “İşte şübhesiz ki onlar (ilâh edindiğiniz şeyler), benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi müstesnâ!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Muhakkak onlar benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi müstesnadır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «İşte onlar, benim için şüphe yok bir düşmandır, alemlerin Rabbi ise müstesna». |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Onların hepsi benim düşmanımdır. Ancak Âlemlerin Rabbi müstesna. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "For they are enemies to me; not so the Lord and Cherisher of the Worlds; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 77. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...