# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَز۪يزُ الرَّح۪يمُ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-inne rabbeke lehuve-l’azîzu-rrahîm(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Muhakkak senin Rabbin, elbette O, sonsuz kudret sahibidir, çok merhametlidir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Şüphe yok ki Rabbin, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Rabbin şüphesiz güçlüdür, merhametlidir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz senin Rabbin, elbette mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve şüphe yok ki Rabbin, galip ve engin merhamet sahibidir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve şübhesiz ki rabbın o öyle azîz, öyle rahîm |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şüphesiz ki senin Rabbin, elbette O, mutlak gaalibdir, çok esirgeyicidir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Muhakkak ki, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Rahîm (çok merhamet eden)elbette ancak Rabbindir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Muhakkak ki senin Rabbin Azîzdir (kâfirlerden intikam almaya kâdirdir), Rahîm'dir (Müminlere merhametlidir). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve muhakkak ki, Senin Rabbin elbette o, çok izzet sahibidir, çok merhametlidir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Rabbin ise hem Azizdir, hem Rahîm. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And verily, thy Lord is He, the Exalted in Might, Most Merciful. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 9. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: يُوسُفُ اَيُّهَا الصِّدّ۪يقُ “Yûsuf! Ey özü sözü doğru arkadaş!” (Yûsuf, 12/46) EY DOĞRU ARKADAŞ! Bilgi: Zindan arkada ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
“İşte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere nasib ederiz. Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakı ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ ءَاَرْبَابٌ مُتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ اَمِ اللّٰهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُۜ “Ey zindan arkadaşlarım! ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قَالَ رَبِّ السِّجْنُ اَحَبُّ اِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَن۪ٓي اِلَيْهِۚ وَاِلَّا تَصْرِفْ عَنّ۪ي كَيْدَهُنَّ اَصْبُ اِلَيْهِن ...
İbrahim Sûresi 38-41. Ayet Tefsiri 38. “Rabbimiz! Hiç şüphesiz sen, bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Çünkü yerde olsu ...