# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَٓا اَضَلَّنَٓا اِلَّا الْمُجْرِمُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ edallenâ illâ-lmucrimûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “ Bizi de yoldan çıkaranlar, şu o azgın kâfirlerden başkası değildir.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bizi ancak o günahkârlar saptırdı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 96,97,98,99,100,101,102. Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Bizi ancak (önderlerimiz olan) suçlular saptırdı.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Ve bizi hep o günahkarlar saptırdı." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve bizi hep o mücrimler şaşırtmıştı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Bizi o mücrimlerden başkası sapdırmadı». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Bizi ancak günahkârlar dalâlete düşürdü.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bizi ancak (kendilerine uyduğumuz bizden önceki) mücrimler sapıttı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve bizi ancak o mücrimler sapıtmış oldular.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Fakat bizi o mücrimler saptırdı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "´And our seducers were only those who were steeped in guilt. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 99. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...