# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَلْقٰى مُوسٰى عَصَاهُ فَاِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Feelkâ mûsâ ‘asâhu fe-iżâ hiye telkafu mâ ye/fikûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sonra da Mûsâ asâsını yere attı; bir de ne görsünler asâ, onların göz boyayıp uydurdukları şeyleri yalayıp yutuveriyor! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sonra Musa asâsını attı; bir de ne görsünler, onların uydurduklarını yutuveriyor! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bunun üzerine Musa değneğini attı; onların uydurduklarını yutmağa başlayıverdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Mûsâ da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa onların düzdükleri sihir takımlarını yutuyor. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ardından Musa asâsını attı; bir de ne görsünler, onların uydurduklarını yutuyor! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Mûsâ da Asasını koyuverdi, bir de baktılar ki o, her ne dolap çeviriyorlarsa yutuyor |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bunun üzerine Muusâ da asaasını bırakıverdi. Bir de (ne görsünler) o, (büyücüler) in düzer olduklarını yutuyor! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sonra, Mûsâ asâsını bıraktı; bir de baktılar ki o, onların uydurmakta oldukları şeyleri yutuyor! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bunun üzerine Mûsa asâsını bırakıverdi; bir de ne görsünler, o, bütün uydurduklarını yutuyor! |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bunu müteakip Mûsa da asasını bırakıverdl, hemen o zaman o (asası) onların uydurdukları şeyleri süratle yutar oldu. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Musa da asâsını attı; ve asâ, onların uydurduğu şeyleri yutmaya başladı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then Moses threw his rod, when, behold, it straightway swallows up all the falsehoods which they fake! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 45. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...