# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَتَبْنُونَ بِكُلِّ ر۪يعٍ اٰيَةً تَعْبَثُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Etebnûne bikulli rî’in âyeten ta’beśûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Siz, böyle gösteriş ve eğlence olsun diye, her tepeye anıt gibi binalar dikip duracak mısınız?” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Siz her yüksek yere bir alâmet dikerek eğleniyor musunuz? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 124,125,126,127,128,129,130,131,132,133,134,135. Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Siz her yüksek yere bir alamet bina yapıp boş şeylerle eğleniyor musunuz?” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Siz her tepeye bir alâmet bina edip eğlenir durur musunuz?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Siz her tepeye bir alâmet bina eder eğlenir misiniz? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Siz, her yüksek yerde bir alâmet bina edib eğlenir misiniz»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “(Siz) her yüksek yere bir alâmet binâ edip (oralarda ve gelip geçenlerle)eğleniyor musunuz?” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Siz, her tepeye bir alâmet (köşk) bina eder eğlenir misiniz? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Siz her yüksek tepede bir alâmet bina edip eğlenir misiniz?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Siz herbir tepeye eğlenmek için alâmet gibi binalar mı yapıyorsunuz? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Do ye build a landmark on every high place to amuse yourselves? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 128. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...