# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كَذٰلِكَۜ وَاَوْرَثْنَاهَا بَن۪ٓي اِسْرَٓاء۪يلَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Keżâlike ve evraśnâhâ benî isrâ-îl(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Her şey işte böyle oldu. Sonunda, benzer büyük nimetleri İsrâiloğulları’na bahşettik. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Böylece, bunlara İsrailoğullarını mirasçı yaptık. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 57,58,59. Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara İsrailoğullarını mirasçı kıldık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İşte böyle yaptık ve onlara, İsrailoğullarını mirasçı kıldık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve onlara İsrail oğullarını mirasçı yaptık. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve onları Beni İsraile miras kıldık |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İşte (çıkarışımız) böyle oldu ve onlara İsrâîl oğullarını mîrascı kıldık. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İşte böyle! Artık oralara İsrâiloğullarını vâris kıldık! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İşte böyle yaptık ve onlara İsraîloğullarını mirascı kıldık. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte böyle oldu ve bunları (bu nîmetleri) İsrailoğullarına miras kıldık. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onları böylece çıkardık; yerlerine de İsrailoğullarını vâris kıldık. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Thus it was, but We made the Children of Israel inheritors of such things. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 59. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...