# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَلَّذ۪ي يَرٰيكَ ح۪ينَ تَقُومُۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Elleżî yerâke hîne tekûm(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O ki, sen namaz için, tebliğ için kıyâm ettiğin zaman seni görüyor. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O ki, (gece namaza) kalktığın zaman seni görüyor. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 217,218,219,220. Senin kalkıp namaz kılanlar arasında bulunduğunu gören, güçlü ve merhametli olan Allah'a güven. Doğrusu O işitir ve bilir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 217,218,219. Namaza kalktığında, seni ve secde edenler arasında dolaşmanı gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah’a tevekkül et. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O ki, (gece namaza) kalktığın zaman seni görüyor. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O ki görüyor kıyam ettiğin vakıt seni |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 218,219. (Öyle mutlak gaalib, öyle çok esirgeyici) ki O, (namaza) kıyam etdiğin vakit seni ve secde edenler içinde dolaşmanı (dâima) görendir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O ki, (gece ibâdet için) kalktığın zaman seni görür! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O Allah'dır ki, namaza kalktığın zaman seni görüyor, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O ki, seni kıyam ettiğin vakit görüyor. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Namaza kalktığında da O seni görür, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Who seeth thee standing forth (in prayer), |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 218. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...