# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُونِۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Fettekû(A)llâhe veatî’ûn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onun için, Allah'tan korkun ve bana itaat edin. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 106,107,108,109,110. Kardeşleri Nuh, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “O hâlde, Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin!” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Gelin, artık, Allah'tan korkun ve bana itaat edin." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Gelin Allahdan korkun bana itaat edin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «O halde Allahdan korkun ve bana îtâat edin». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Artık Allah'dan sakının ve bana itâat edin!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O halde, Allah'dan korkun ve bana itaat edin.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin. |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Allah'tan korkun ve bana itaat edin.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "So fear Allah, and obey me." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 110. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...