# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَقَدْ قَالَ لَهُمْ هٰرُونُ مِنْ قَبْلُ يَا قَوْمِ اِنَّمَا فُتِنْتُمْ بِه۪ۚ وَاِنَّ رَبَّكُمُ الرَّحْمٰنُ فَاتَّبِعُون۪ي وَاَط۪يعُٓوا اَمْر۪ي | |
Türkçe Okunuşu * | Velekad kâle lehum hârûnu min kablu yâ kavmi innemâ futintum bih(i)(s) ve-inne rabbekumu-rrahmânu fettebi’ûnî ve etî’û emrî | |
1. | Ömer Çelik Meali | Halbuki Hârûn daha önce onlara: “Ey kavmim! Bakın, siz bu heykel yüzünden bir imtihana maruz kaldınız. Şüphesiz sizin Rabbiniz, Rahmân olan Allah’tır. O halde gelin bana uyun ve emrime itaat edin!” demişti. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Hakikaten Harun, onlara daha önce: Ey kavmim! demişti, siz bunun yüzünden sadece fitneye uğradınız. Sizin Rabbiniz şüphesiz çok merhametli olan Allah'tır. Şu halde bana uyunuz ve emrime itaat ediniz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | And olsun ki, Harun da onlara önceden: "Ey milletim! Siz bu buzağı ile sınanıyorsunuz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahman'dır. Bana uyun, emrime itaat edin" demişti. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Andolsun, Hârûn onlara daha önce şöyle demişti: “Ey kavmim! Siz bununla yalnızca imtihan edildiniz. Doğrusu sizin Rabbiniz ancak Rahmân’dır. Öyleyse bana uyun ve emrime itaat edin.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | And olsun ki Harun daha önce onlara: "Ey kavmim! Siz bununla (buzağı ile) imtihana çekildiniz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahmân'dır. Gelin bana uyun ve emrime itaat edin" demişti. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Kasem olsun ki önceden Hârun onlara: Ey kavmin siz bununla sırf bir fitneye tutuldunuz ve doğrusu sizin rabbınız ancak Rahmandır, gelin bana tâbi' olun ve emrime itaat edin demişti |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Andolsun Harun onlara daha evvel: «Ey Kavmim, siz bu (buzağı) ile ancak imtihaana çekildiniz. Sizin hakıykî Rabbiniz çok esirgeyen (Allahdır). Haydi bana tâbi olun. Benim emrime itaat edin» demişdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | And olsun ki, Hârûn daha önce onlara: “Ey kavmim! (Siz) bununla (bu heykelle)sâdece imtihân edildiniz. Şübhesiz ki sizin Rabbiniz, Rahmândır; öyle ise bana tâbi' olun ve emrime itâat edin!” demişti. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yemin olsun ki, (Musa Tûr'dan dönmeden) daha önce Harûn buzağıya tapanlara şöyle demişti: “- Ey kavmim! Siz bununla (buzağı ile) imtihana çekildiniz. Sizin gerçek Rabbiniz, RAHMAN'dır. (Çok bağışlayan Allah'dır). Gelin bana uyun ve emrime itaat edin.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve muhakkak ki, Harun onlara daha evvel de demişti ki: «Ey kavmim! Siz bunun ile fitneye düşürülmüş oldunuz ve şüphe yok ki, sizin Rabbiniz Rahmân'dır. Artık bana tâbi olunuz, ve benim emrime itaat ediniz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Halbuki daha önce Harun onlara “Ey kavmim, siz bununla sınandınız,” demişti. “Sizin Rabbiniz, Rahmân olan Allah'tır. Bana uyun ve benim sözümü dinleyin.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Aaron had already, before this said to them: "O my people! ye are being tested in this: for verily your Lord is ((Allah)) Most Gracious; so follow me and obey my command." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 90. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...