# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَنَا اخْتَرْتُكَ فَاسْتَمِعْ لِمَا يُوحٰى | |
Türkçe Okunuşu * | Ve enâ-ḣtertuke festemi’ limâ yûhâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Ben seni peygamber seçtim. Şimdi sana vahyolunacakları dinle:” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ben seni seçtim. Şimdi vahyedilene kulak ver. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Ben seni seçtim; artık vahyolunanları dinle." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Ben seni (peygamber olarak) seçtim. Şimdi vahyolunacak şeyleri dinle.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Ben seni seçtim, şimdi (sana) vahyolunacak şeyleri dinle." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve ben, seni ıhtiyar buyurdum şimdi verilecek vahyi dinle |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ben seni (peygamberliğe) seçdim. Şimdi vahy olunacak şeyleri dinle: |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “(Ey Mûsâ!) Ben seni (peygamberliğe) seçtim; şimdi (sana) vahyedileni dinle!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Mûsa) ben, seni Peygamberliğe seçtim. Şimdi (sana) vahy olunacak şeyleri dinle: |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve ben seni ihtiyar ettim, şimdi vahyolunacak şeyi dinle.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Seni peygamber seçtim; şimdi sana vahyedileni dinle. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "I have chosen thee: listen, then, to the inspiration (sent to thee). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 13. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا ...
“Sen elbette büyük ahlâk sahibisin.” (Kalem sûresi (68), 4) Allah Teâlâ en güzel şekilde yaratıp kendisine en güzel ahlâkı öğrettiği sevgili p ...