# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَٓا اَعْجَلَكَ عَنْ قَوْمِكَ يَا مُوسٰى | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ a’celeke ‘an kavmike yâ mûsâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah: “Kavmini bırakıp da aceleyle buraya gelmene sebep neydi, ey Mûsâ?” diye sordu. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Seni acele ile kavminden ayrılmaya sevkeden nedir, ey Musa! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Musa! Seni milletinden daha çabuk gelmeye sevkeden nedir?" dedik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (Mûsâ, Tûr’a varınca): “Seni, acele ile kavminden uzaklaştıran nedir, ey Mûsâ?” (dedik.) |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Ey Musa! Seni kavminden (ayırıp) daha çabuk (gelmeye) sevkeden nedir?" (dedik.) |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem seni acele ile kavminden geçiren, ne ya Musâ? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ey Musa, seni kavminden (ayırıb böyle) acele etdiren (sebeb) nedir? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve (Allah buyurdu ki:) “Seni kavminden (ayırıp) acele ettiren nedir, ey Mûsâ!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ey Mûsa! (Tür dağında Tevrat'ı almak için yola çıktığın yetmiş kişilik) kavminden seni acele ile (ayırıp ileri) geçiren ne?” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ya Mûsa! Seni kavminden (ayırıp) aceleye düşüren nedir? |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Ey Musa, seni kavminden ayrılmakta acele ettiren ne?” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (When Moses was up on the Mount, Allah said:) "What made thee hasten in advance of thy people, O Moses?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 83. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...
Enbiya suresinin 34. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 34. Ayet Arapça: وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَه ...