# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مَنْ اَعْرَضَ عَنْهُ فَاِنَّهُ يَحْمِلُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ وِزْرًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Men a’rada ‘anhu fe-innehu yahmilu yevme-lkiyâmeti vizrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kim ondan yüz çevirirse, kıyâmet gününde ağır bir günah yükünün altına girecektir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kim ondan yüz çevirirse, şüphesiz ki kıyamet gününde o, ağır bir günah yükünü yüklenecektir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Geçmiş olayları sana böyle anlatırız. Katımızdan sana da bir Kitap verdik; kim ondan yüz çevirirse bilsin ki kıyamet günü bir günah yükü yüklenecektir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kim ondan yüz çevirirse şüphesiz ki o, kıyamet gününde ağır bir günah yükü yüklenecektir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kim ondan yüz çevirirse, şüphesiz o, kıyamet günü bir günah yüklenecektir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Her kim ondan yüz çevirirse şübhesiz o, Kıyamet günü bir vebal yüklenecek |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kim ondan yüz çevirirse kıyamet günü şübhesiz ki ağır bir günâh yükünü yüklenecekdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Kim ondan yüz çevirirse, artık şübhesiz ki o, kıyâmet günü ağır bir yük (olan günahlarının vebâlini) yüklenecektir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kim bu KUR'AN'dan yüz çevirirse, muhakkak o, kıyamet günü ağır bir günah (gazab) yüklenecektir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Her kim ondan yüz çevirirse şüphe yok ki, o Kıyamet günü bir ağır günah yükü yüklenecektir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ondan yüz çeviren, kıyamet gününde ağır bir vebal yüklenmiş olur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | If any do turn away therefrom, verily they will bear a burden on the Day of judgment; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 100. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...