# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَنَّكَ لَا تَظْمَؤُ۬ا ف۪يهَا وَلَا تَضْحٰى | |
Türkçe Okunuşu * | Veenneke lâ tazmeu fîhâ velâ tadhâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Yine sen burada ne susuzluk çekiyor, ne de güneşin sıcağında kavruluyorsun.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yine burada sen, susuzluk çekmeyecek, sıcaktan da bunalmayacaksın. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 117,118,119. "Ey Adem! Doğrusu bu, senin ve eşinin düşmanıdır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, yoksa bedbaht olursun. Doğrusu cennette ne acıkırsın, ne de çıplak kalırsın; orada ne susarsın ne de güneşin sıcağında kalırsın" dedik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Orada ne susuzluk çekersin, ne de güneş altında kalırsın.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve sen orada ne susarsın, ne de güneşin sıcağında kalırsın" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve sen orada susamazsın ve Güneşte yanmazsın |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Ve sen hakıykaten burada susamayacaksın, Güneş (in sıcağı altında da) kalmayacaksın». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Ve şübhesiz ki sen, burada ne susarsın, ne de sıcakta kalırsın.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ve sen orada susamazsın, güneşte yanmazsın.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve şüphesiz ki, sen orada susamazsın ve güneşin hararetine uğramazsın.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Susuzluk duymazsın, güneşin sıcağını da çekmezsin.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Nor to suffer from thirst, nor from the sun´s heat." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 119. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...