# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ وَنَحْشُرُ الْمُجْرِم۪ينَ يَوْمَئِذٍ زُرْقًاۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Yevme yunfeḣu fî-ssûri venahşuru-lmucrimîne yevme-iżin zurkâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O gün sûra üflenecek. Biz o günde inkârcı suçluları, yorgunluk ve susuzluktan gözleri morarmış ve kör bir halde mahşerde toplayacağız. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O günde Sûr'a üflenir ve biz o zaman günahkârları, gözleri (korkudan) gömgök bir halde mahşerde toplarız. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sura üflendiği gün, işte o gün, suçluları gözleri korkudan göğermiş olarak toplarız. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O gün günahkârları, (gözleri korkudan donup) gömgök kesilmiş olarak haşredeceğiz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sûr'a üfürüleceği gün ki biz suçluları o gün, (gözleri korkudan) göğermiş olarak mahşerde toplayacağız. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O gün ki sur üfürülecek ve mücrimler o gün göm gök mahşeri toplayacağız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Evet) «Suur» un üfleneceği günde ki biz günahkârları o gün gözleri gömgök bir halde, mahşerde toplayacağız. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O gün ki, sûra (ikinci kez) üfürülür ve o gün günahkârları, gözleri gömgök (kör)olarak haşrederiz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | SÛR'a (ikinci defa) üfürüleceği günde (kıyamette) ki, biz mücrimleri (müşrikleri) o gün, kör bir halde mahşerde toplayacağız. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O gün ki, Sûr'a üfürülür ve o gün mücrimleri gök gözlü olarak haşrederiz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sûra üfürüldüğü gün, mücrimleri korkudan gözleri göğermiş halde toplarız. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The Day when the Trumpet will be sounded: that Day, We shall gather the sinful, blear-eyed (with terror). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 102. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...