# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ اَجِئْتَنَا لِتُخْرِجَنَا مِنْ اَرْضِنَا بِسِحْرِكَ يَا مُوسٰى | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle eci/tenâ lituḣricenâ min ardinâ bisihrike yâ mûsâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Dedi ki: “Mûsâ! Yaptığın büyü ile bizi yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin?” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Dedi ki: Bizi, yaptığın büyü ile yurdumuzdan çıkarasın diye mi geldin, ey Musa? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 56,57,58. And olsun ki Firavun'a bütün delillerimizi gösterdik de yalan sayıp kabulden çekindi ve: "Ey Musa! Sihirbazlığınla bizi yurdumuzdan çıkarmaya mı geldin? Şimdi biz de seninkinin benzeri bir sihri sana göstereceğiz. Bizimle senin aranda bir vakit tayinet ki sen de biz de düz bir yerde bulunalım da caymayalım" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şöyle dedi: “Ey Mûsâ! Sihrin ile bizi yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin?” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Firavun Musa'ya şöyle) dedi: "Ey Musa! Sen sihrinle bizi yerimizden çıkarmak için mi geldin bize?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sen, dedi: sihrinle bizi yerimizden çıkarmak için mi geldin bize ya Musâ! |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dedi: «Ey Musa, sen sihrinle bizi yerimizden çıkarman için mi geldin bize»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şöyle dedi: “(Sen) sihrinle bizi yurdumuzdan çıkarmak için mi bize geldin, ey Mûsâ!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Firavun Mûsa'ya şöyle) dedi: “Ey Mûsa!. Sen, sihrinle bizi yerimizden (Mısır'dan) çıkarmak için mi geldin bize? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Fir'avun) Dedi ki: «Ey Mûsa! Sen geldin mi ki, bizi sihrin ile yurdumuzdan çıkarıveresin?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Sen bizi büyünle yurdumuzdan çıkarmaya mı geldin, Musa?” dedi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He said: "Hast thou come to drive us out of our land with thy magic O Moses? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 57. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ اَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّم ...
Kur’ân-ı Kerîm’in kâmilen tahsîli için şu üç merhaleye riâyet edilmelidir: KUR’AN’IN TAHSİLİ İÇİN 3 MERHALE Doğru Bir Şekilde Yüzünden Okuma; Ti ...
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...