# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَتَخَافَتُونَ بَيْنَهُمْ اِنْ لَبِثْتُمْ اِلَّا عَشْرًا | |
Türkçe Okunuşu * | Yeteḣâfetûne beynehum in lebiśtum illâ ‘aşrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O halin dehşeti içine aralarında gizli gizli fısıldaşarak: “Siz dünyada olsa olsa on gün kadar bir şey kaldınız” derler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Aralarında birbirlerine gizli gizli şöyle derler: «Dünyada sadece on gün kaldınız.» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Siz dünyada sadece on gün eğleştiniz" diye, aralarında saklı saklı konuşurlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 103,104. Aralarında birbirlerine “(Dünya’da) sadece on (gün) kaldınız” diye gizli gizli konuşacaklar. -Onların, hakkında konuşacakları şeyi biz daha iyi biliriz.- O vakit içlerinden en aklı başında olanları, “Siz sadece bir gün kaldınız” diyecektir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Siz dünyada sadece on(gün) kaldınız" diye kendi aralarında gizli gizli konuşurlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | «Ondan fazla durmadınız» diye aralarında gizli gizli konuşacaklar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Aralarında gizli gizli konuşacaklar, «(Dünyâda) on (gece) den fazla eğlenmediniz» diye. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Kendi aralarında: “(Dünyada) on (gün)den fazla kalmadınız” diye gizli gizli konuşurlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Aralarında (korkularından) gizlice şöyle konuşacaklar: “- Dünyada ancak on gece kaldınız, değil mi?” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Aralarında gizlice konuşurlar ki: «(Dünyâda) On günden ziyâde kalmış olmadınız.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Dünyada olsa olsa on gün kalmışızdır” diye aralarında fısıldaşmaktadırlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | In whispers will they consult each other: "Yet tarried not longer than ten (Days); |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 103. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...